Dünya hemen uykudan uyandı. Ve ellerinde bir hava dalgası hissediyordu. Hemen babasını uyandırdı. Babası olanları duyunca hemen hava kardeşinin kaldığı hapishaneye gitmeliyiz diyerek üstünü giydi oğlu ile birlikte prizin içine girdiler. Hapishanenin prizinden çıktıklarında bütün herkes korkuyla silahlarını çıkartıp gözü kapalı ateş ettiler Dünya babasının elinden tutarak bir hava topunun içine girdiler. Mermileri bittiklerinde ise Dünya olduğunu fark ettiler. Hemen silahlarını kaldırdılar. Dünya ve babası hava kardeşini görmeye gittiler. Hava yerinde yoktu. Hemen yetkilileri çağırdılar. Babası bir kainat daha gerçekleşiyor dedi ve konuşmanın artık zamanı geldi diyerek bitirdi. Ortamın havası soğumuştu. Hemen Dünya hava kardeşini yakalattığında hava kardeşinin hapishanede güçlenmek için vakti olduğunu söylediğini hatırladı. Babası hemen Dünya’ya havanın içine girip bütün etrafı kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Dünya tam havanın içine girecekken boğazında bir acı hissetti. Bu hava kardeşiydi. Dünya’nın babası havaya elektrik dalgası yaydı. Hava kardeşi bir anda havanın içinden çıkarak elindeki hava gücüyle beraber bir Osmanlı tokadı ile Özgür Bey’i yere serdi. Dünya’ya çift tekme atarak tekrar havanın içine girdi. Dünya hava kardeşini yakalamak için bir fırtına yaratabilirdi ama bu hapishaneyi ve içindeki insanları tehlikeye sokabilirdi. Hemen havanın içine girerek dışarı çıktı. Hava kardeşinin onu izleyeceğini biliyordu. Dünya babasının Dünya’ya gösterdiği gibi elektriği sıkarak yüksek ışık çıkardı hava kardeşi hiçbir şey göremiyordu. Boş bir anında Dünya havanın içine girerek hava kardeşini yakaladı. Dünya’nın arkasında bir fırtına esti. Hava kardeşinin çıkardığı fırtına öyle kuvvetliydi ki Dünya’yı aldı götürdü. Hava kardeşi diğer kardeşlerini bulmak için havayı ellerine alarak ellerini arkaya atma hızıyla bir güç oluştu ve muhteşem bir hız kazanmıştı. Özgür Bey havaya elektrik dalgası yaydı ve o dalganın içine girerek hava kardeşini takip etti. Kendisine gelen Dünya çok kızmıştı. Her tarafını aleve bürüdü. O anda Özgür Bey hava kardeşini takip etmekteydi yalnız havada ki elektrik gücü bitmek üzereydi. Özgür Bey elektriği kontrol edemez hale gelince yere düşmeye başladı. Babasına zarar geldiğini anlayan Dünya Uçarak gözle görülemeyen bir hıza ulaştı. Hemen havanın içine girerek babasını havada tuttu. Ve yere bıraktı. Hemen Dünya ateşe bürünerek her yere alev topu fırlatmaya başladı. Hava kardeşi o kadar güçlenmişti ki. Alevleri bir üflemeyle söndürüyordu ama Dünya’nın amacı kardeşinin nefesini azaltmaktı. Sinirlenen kardeşi fırtına ile bütün alev toplarını geri püskürttü. Dünya yerin içine girdi ve bir sürü toprak parçası fırlatarak kardeşine zarar verdi. Kardeşinin gücü ve nefesi azaldığı için yavaşlamaya başlamıştı. Artık toprak parçalarından kaçamıyordu. Dünya kocaman bir toprak parçası yapıp kardeşine fırlattı. Kardeşi havada duramadığı için düşüyordu… Eğer Dünya onu tutup kurtarmazsa sonsuza dek kurtulacaktı. Ama o kardeşiydi. Onu bırakamazdı. Hemen küçük bir hava fırtınası yaparak onu tuttu ve gücünü azaltarak yere indirdi. Ama kardeşi ona oyun oynuyordu anında yerinden havaya fırlayıp Dünya’ya çiftli tekme atarken Dünya geri kaçarak bacağından tuttu ve havaya fırlattı havayı ellerinde toparlayarak kardeşine fırlattı. Kardeşi düzeldiği gibi hemen toprağın üstüne basarak zıpladı ve bir ele çırpma hareketiyle hava gücünü ağzında toplayıp Dünya’ya üfledi. Dünya ayaklarından bir fırtına çıkartarak kafasının üstüne koruma yaptı kafasıyla çarpan hava kardeşi Dünya’ya da çok zor anlar yaşatıyordu sinirlenen Dünya yukarı zıplayarak kardeşini püskürttü tam vuracakken babası Özgür Bey bir elektrik dalgası ile onu fırlattı. Fırlattığı elektrik dalgası o kadar güçlüydü ki havaya gitmişti. O anda şimşekler çakmaya başlamıştı. Özgür Bey’in çok kızdığı belliydi Dünya’nın büyük babası, babasına elektrik gücünün özel olduğunu ve boyutunun tabanı veya tavanı olmadığı hakkında bir hikaye anlatmıştı. Dünya’nın büyükbabası Özgür Bey’e bu güce ulaşan elektrik kontrolcüsünün her tarafını elektriğe kaplama,bütün elektrik bağlantıları ile telepati ve şimşek gücü kazanabileceğini söylemişti. Hava kardeşi savaşamayacağını anlayınca havanın içine girip oradan uzaklaştı. Babası Dünya’ya eve gittiğinde babasının ona anlattığı hikayeleri bir bir anlattı. Ertesi gün babası Dünya’ya elektrik gücünü kontrol etme ile ilgili hareketler gösterdi. Dünya’nın da elektrik kontrol gücünün doruğa erişmesi için çok çalışmalıydı. Önce elektriği sıkarak göz kamaştırıcı ışık çıkarmayı öğrenmeliydi. Yalnız göründüğü gibi kolay değildi. Elleri çok acıyordu. Yarım saat sonunda başarmıştı. Elektrik gücünü elinde sıkarak ışın topu haline getirip daha sonra havayı fırlatıp bir göz gibi her yeri görüp ışını belli bir yere veya düşmana yeterli kuvvette yollayabilmeyi öğrenmeye gelmişti sıra… Bunu yalnızca Dünya’nın nesil soy ağacındaki Dünya’nın gücüne sahip olan büyük büyükbabaları yapabilmişti Dünya uğraşıyordu uğraşıyordu ama bir türlü havada dengede tutamıyordu gözleri de tam göremediği için konsantre olamıyordu. Babası ona elektrik topunu havada gibi düşün ve gözünü kapa diyerek motive etti. Babası bunu ona sadece moral olsun diye söylemişti. Olacağından değil. Ama bir de ne görsün? Muhteşem bir güçle elektrik topu havaya yükseliyordu. Dünya sallanmaya başladı ve Dünya’nın gücünde dengesizlik meydana geldiğini anlayan babası elektrik gücünü emdi. Dünya bayılarak yere düştü uyandığında babası ne gördüğünü sordu. Dünya gözünü kapadığında her yeri ve düşündüğü her kişinin nerede olduğunu gördüğünü söyledi. Babası başardın diye bağırdı ve konuşmasını eğer bunu hissettiysen sen artık gerçek bir nesil kuşağısın diyerek bitirdi. Dünya’yı daha neler bekliyordu neler…
Dünya heyecanla uçmaya başladı. Sevinçten havalara uçuyordu.(mecaz anlamda değil) Kendisine topraktan bir ev yapma isteği uyandı. Önce boş bir alan buldu. Sonra yakın yerlerden toprak parçaları alıp gözünü kapadı hayalindeki evi düşündü. Gözünü açtığında hayalindeki ev oluvermişti. Birden bire hava kara bulutlarla kaplandı. Dünya babasının geldiğini anlamıştı. Babasına ortaya çıkabilirsin dediği anda bir şimşek çaktı ve Özgür Bey çıkıverdi işte benim oğlum bu evinde harika, hayal gücünü kullanmayı öğrenmişsin dedi. Dünya alevden kendi resmini yapmayı hayal etti ve gözünü açtığında olmuştu. Tek kelimeyle muhteşemdi. Ama uzun süre o halde tutamamış ve alev havanın içinde kaybolmuştu. Babası Dünya’ya daha çalışman gerek yanıtını verdi. Dünya babasına soru işareti şeklinde baktığında babası sabırlı olması gerektiğini söyledi. Dünya denizde neler olup bittiğini anlamak için denizin içine girdi ve gözlerini kapattı. Denizde batık bir geminin yanında çırpınan insanları gördü hemen gözünü açarak elleri ile dalga yaptı ve dalganın üstüne çıkarak gözden kayboldu. Batık geminin yanına geldiğinde gözünü kapadı ve yaptığı toprak evi denizin üstünde hayal etti. Beynini çok zorluyordu. Başı dönmeye başladı Dünya şöyle bir silkinerek gücünü topladı ve gözünü açtığında toprak evi gördü. Hemen havayı kontrol ederek insanları toprak evin içine koymuştu. Birden bire toprak ev çökmeye başladı hemen ellerini toprak eve yoğunlaştırarak havada tutmaya çalıştı sallanıyordu gözünü kapayarak insanlara yardım ettiğini bu zavallı insanları kurtarmak için gücünü toplaması gerektiğini düşündü ve gözünü açtığında çok güçlendiğini hissetti evi tek parmağı ile kaldırdıktan sonra en yakın karaya bıraktı ve bir yardım teknesi çağırarak insanları almalarını söyledi. O anda gücü çok hızlı bir biçimde azaldı. Bayılmıştı. Uyandığında hastanedeydi. Babası Dünya’ya aferin oğlum gücünü iyi şeyler için harcıyorsun dedi. Babası Dünya’ya güç arttırıcı taşlar olduğundan bahsetti buz taşının kutuplarda alev taşının volkanlarda su taşının ise Atlas Okyanusu’nda olduğunu söyledi. Dünya elektrik taşının nerede olduğunu sordu. Özgür Bey elektrik taşı senin içinde cevabını verdi.
Dünya havaya kalktı tam kutuplara gidecekken hava taşının nerede olduğunu sordu babası Dünya’ya her yerde olabilir dedi. Dünya küçük bir gülümseme ile kutuplara gitti. Ne yazık ki Kuzey Kutbu’nda yoktu hemen Güney Kutbu’na gitti buz taşını aldı hemen Atlas Okyanusu’na giderek gözünü kapadı ve güç taşını elinde hayal etti elini ve gözünü açtığında taş elindeydi hemen alarak eve geldi. Babasına nasıl kullanabileceğini sordu babasından yine abidik kubidik cevap beklerken anlamlı bir cevap almıştı. Kullanabilmesi için bütün gücünü taşa vererek taşı içinde hayal etmesi gerektiğini söyledi. Dünya bunu yaptığında kendini buz ve su bakımından güçlü hissediyordu. Hemen evden çıkarak toprağa dokundu gözünü kapatıp açtığında toprak taşı gözünün önüne gelip gitmişti. Dünya oranın geçen yıl gittikleri Belgrat Ormanı olduğunu anladı ve giderek güç taşını aldı. Alev taşının ise Etna volkanında olduğunu saptadı Etna volkanını geçen sene coğrafya dersinde görmüşlerdi. Hemen o taşı da alarak gücüne güç kattı. Sıra hava taşındaydı. Babası Dünya’ya o Bermuda Şeytan Üçgeni’nde dedi. Dünya babasına böyle bir yerde hayalet vb. olup olmadı sorusunu sorduğunda babası hiç sormadım cevabını verdi. Dünya ne olabilir ki diye düşünerek gitmeye karar verdiğini söyledi. Ancak hava kardeşi onu bekliyordu. Onu kandırıp gözünü korkutabileceğini anlayarak takibe koyuldu. Su kardeşi kaçmıştı ve hava kardeşi ile karşılaştı Dünya’nın. Hemen ateş kardeşini de alarak giderlerse onu kıstırabileceklerinin farkına varıp ateş kardeşlerini bulmaya yola koyuldular. Onu kaçırdıklarından haberdar olan Özgür Bey hemen kardeşlerinin Dünya’ya zarar vereceğini anladı ve hemen yola koyuldu. Babasının ona sen güçlü bir çocuksun dediği zamanları hatırladı ve Dünya’nın yaptığı elektrik topu ile her yeri görme taktiğini yapmaya koyuldu 5-10 dk sonra başaran Özgür Bey Dünya’nın Van’ın üstünden geçtiğini görür ve yola çıktı. Dünya ise Mehmetçiğin savaştığını görür ve bir hava dalgası ile düşmanı bayılttı. Mehmetçiğe selam vererek oradan geçip gitti. Alev kardeşi ve hava kardeşi uçarken su kardeşi onlara yetişememekteydi. Bunun üzerine hava kardeşi Özgür Bey’in geldiğini fark etti. Hemen kardeşlerine bu son şansımız diyerek saldıralım dedi o anda Dünya neye neye uğradığını şaşırdı. Su kardeşi bir su topu yapıp Dünya’ya attı. Dünya hemen bir hava ağı yaparak su topunu içine alır ve bir elini su topuna sokarak elektrik verirken bir eliyle de su topunu yuvarlatarak dengede tutup büyütür ortaya muazzam bir güç ortaya çıktı elektrowater ismini verdiği bu topu Deniz’e fırlattı. Hava kardeşi hemen iki elinde hava oluşturarak ellerini birleştirip ve bir hava kılıcı yaratarak elektrowater topuna vurur ama bu top öyle güçlüdür ki kılıcı püskürterek Deniz’e çarpar. Deniz bayılmıştır. Hava kardeşi Deniz’e üzüldüğü için güçlenir ve içindeki hava taşını ortaya çıkarır Dünya kardeşinin ne işe yaradığını bilmediği için “Eyvah! Bana çarparsa sonum olur” dedi. Hava kardeşi kanarak hemen taşı hava topu içerisinde Dünya’ya fırlattı. Dünya hemen taşı alarak diğer taşlara yaptığını yapar ve dört taşı da bulmuştur artık. Oyuna getirildiklerini anlayan kardeşleri kaçmaya çalışırken Dünya dört taşı bulduğu için özel bir güç kazandığı hissine kapılır gözünü kapattığı anda kendini hem alevden hem topraktan hem sudan hem havadan hem de elektrikten oluşan bir güç topu yaptığını görür gözünü açtığında elementelball ismi verilmiş seçilmişlere özel bir top yaptığını görür ve kardeşlerine fırlattığı anda top patlar ve elementler kardeşlerinin büktüğü elementlere karşın zıt olarak bölünerek çarpar ve hepsini etkisizleştirir. Dünya bayıldığı anda Özgür Bey gelir ve Dünya’yı tutar diğer kardeşleri ise kaçtı. Ancak etkisiz hale getirildikleri için sanki bükme yapamıyor gibi güçsüz kalmışlardır. Dünya zor anlar geçiriyor. . .
|